ben sana değil, resmine aşığım: ilahi fotoğrafın hüzün temsili

Mücahit Gökduman
2 min readOct 18, 2021

--

aşk…üç harfin belirli bir sırayla bir araya gelmesi bu kadar anlaşılmaz olabilir miydi? bu kadar konuşulan bir kelime, bu denli bilinmez kalabilir miydi? üç harf birer kurşun gibi gelir miydi insanın üzerine? zihnini, kalbini ve bedenini aynı anda esir alabilir miydi ademoğlunu, bir kelimecik?

bir kelime başardı bunu; hem de mekan ve zaman üstü kalarak; tüm kitapların, filmlerin ve şarkıların üzerine basa basa ilerledi; yetmedi, hayatlarımızın orta yerinden geçti, bizi can evimizden vurdu, elinde birer kukla olduğumuza sahici kanıtlarıyla ikna etti.

anlattıklarımın esaslı örnekleri sinemada fazlasıyla mevcut.

sevmek zamanı (metin erksan,1965). bir insanın resmine aşık olmak nasıl bir şeydir? bunu ritüellere dökmek; bir hayat tarzına ve alışkanlığa çevirmek. resmin sahibinden bile sakınmak bunu, ondan bile saklamak bu aşkı. bu sadakat tarzı, ilahi bir metaforu ve pratiği değil de neyi anımsatır ki insana? insan en sevgili’yi/sevdiğini kaçırıp götürmek istemez mi en uzağa? onunla beraberken durmaz mı saat, akrep ve yelkovanın eli kolu bağlanmaz mı? üzerimizdeki göğün rengiyle ilgilenmediğimiz başka bir zaman dilimi tasavvur edilebilir mi? ilahi sadakat değilse nedir bu ‘hazır ol’a geçiş hali?

allah yakındır (ali vezirian,2006). aradığımız şey, karşı cinsin hoş cemali mi? susadığımız şey, bizi delip geçen bir çift göz mü? yoksa itiraf edemediğimiz çünkü bilemediğimiz başka bir şeye mi muhtacız? filmde kahramanımız bu acıyı ruhunun en derin zindanlarını parçalarken yaşıyor. ruh? bilinç? zihin? beden? bütün bunlar arasındaki sınırlar muğlaklaşırken modern psikiyatri’nin psikoz olarak nitelediği ruh halini bir aydınlığa dönüştürmeyi başarıyor kahramanımız. evet bir başarıdır bu. aşkı acıdan göğe ulaştırmak başarıdır.

ezel (2009–2011). ramiz dayı’nın hikayesi’ni bilmeyen var mı? bu adam sıfırdan başlayıp dünyanın tepesine çıkmıştı. ama yenemediği tek bir insan/kelime kalmıştı: selma. neden yenemedi bu ismi?

eğer aşk, iddia ettiğim üzere yeryüzünden gökyüzüne bir yolculuksa sadece ramiz karaeski’nin değil, hepimizin şahsi olarak yenemediği insanlar olacaktır. çünkü hepimiz ilahi öz’ü içimizde taşıyoruz.

insan kendisini yenemez.

halit aydın, üsküdar/ekim 2021

--

--